Mutluluğun gerçek anahtarı bulundu! Ne sağlık, ne para!, ne aşk!
Edinburgh Üniversitesi’nden araştırmacılar, kişilik özelliklerinin mutluluk üzerinde düşündüğümüzden çok daha büyük bir etkiye sahip olduğunu ortaya koydu. Dr. René Mõttus liderliğindeki araştırma ekibi, kişiliğin yaşam tatminindeki rolünün günlük yaşam olaylarından bile daha önemli olabileceğini belirtiyor.
20.000’DEN FAZLA İNSAN İNCELENDİ
Bilim insanları, 20.000’den fazla kişinin mutluluğunu çeşitli faktörler üzerinden inceledi. Bu faktörler arasında iş durumu, mali durum, sağlık, yaşam yeri, ilişkiler ve hatta dış görünüş gibi unsurlar yer aldı. Araştırma ekibi, elde edilen sonuçların doğruluğunu artırmak için katılımcıların yakın çevresindeki kişilerle de görüşmeler yaptı.
Araştırmanın sonucunda, insanların mutluluğundaki farklılıkların %80’inin belirli kişilik özellikleriyle bağlantılı olduğu keşfedildi. Bu durum, özellikle içe dönük bireyler için kötü bir haber olabilir, çünkü daha mutlu insanların genellikle dışa dönük ve kararlı olduğu görüldü.
KİŞİLİK İLE MUTLULUK ARASINDAKİ BAĞLANTI
Dr. Mõttus, araştırma sonuçlarına göre, daha tatmin olmuş insanların genel olarak duygusal açıdan daha dengeli, dışa dönük ve vicdanlı olduğunu ifade etti. Özellikle kendilerini anlaşıldığını hisseden, heyecanlı ve kararlı olan bireylerin daha mutlu oldukları gözlemlendi. Buna karşılık, daha az tatmin olan bireylerin ise kıskanç, sıkılmış, kullanılmış ve yetersiz hissettikleri ortaya çıktı.
Araştırmanın sadece Estonya’da değil, farklı milletler ve gruplar arasında da benzer sonuçlar verdiği belirtildi. Zaman içinde katılımcılar arasında mutluluk seviyelerinde dalgalanmalar görülse de, genel olarak sabit bir temel seviyeye geri dönüldüğü gözlemlendi.
KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ KALICI MUTLULUĞU ETKİLİYOR
Araştırmacılar, on yıl öncesine ait verileri incelediklerinde de benzer bulgulara ulaştı. Bu, kişilik özellikleri ile mutluluk arasındaki bağlantının zamanla da güçlü olduğunu gösteriyor. Bu sonuçlar, daha önce akademik çevrelerde kabul gören, kişiliğin mutluluğu belirlemedeki rolünü küçümseyen varsayımlara meydan okuyor.
Dr. Mõttus, “Bu, deneyimlerin yaşam tatmini üzerinde kalıcı etkiler yaratamayacağı anlamına gelmez,” diye vurguluyor. Ancak, deneyimlerin gerçekten önemli olması için, insanların kişiliğini genel anlamda şekillendirmesi gerektiğini, sadece yaşamdan memnuniyetlerini artırıp azaltmakla kalmaması gerektiğini belirtiyor. Bu tür değişimlerin zaman aldığını ve sık gerçekleşmediğini de ekliyor.